top of page

Ankara İş Hukuku Avukatı

Ankara İş Hukuku Avukatı

Ankara İş Davası Avukatı

İş Hukuku

 

İş hukuku kural olarak iş akdine dayalı bağımlı çalışan işçiler ile onları çalıştıran işverenlerin ilişkisini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bireysel iş hukuku işçilerin işverenleri ile ayrı ayrı düzenledikleri iş akdi ile kurulan iş ilişkisine verilen addır. İşçi ile işveren tarafın kendi aralarında birleşerek sendikalar oluşturmaları sonucundan ortaya çıkan ilişkilerin düzenlendiği hukuk dalına ise toplu iş hukuku adı verilir.

 

İş hukuku kavramı sanayileşme olgusu ile ortaya çıkmıştır. On sekizinci yüzyılın ikinci yarısından sonra gelişen sanayinin ihtiyaç duyduğu işgücü nedeniyle sanayi bölgelerine kırsal kesimlerden büyük bir göç hareketi başlamıştır. Bu tarihten sonra bağımlı çalışanların haklarının korunması ihtiyacı doğmuştur. İşçinin ekonomik olarak işverene bağlı olması gibi iş akdinin özünden kaynaklanan nedenlerle iş ilişkisinde işçinin korunması kaçınılmazdır. İş hukukunun işçiyi koruma amacı anayasal eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil etmemektedir. iş hukuku işveren ile işçi arasındaki iş ilişkisini düzenlemektedir. Bu ilişkiden doğan işe iade davaları, haklı fesih, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, toplu iş sözleşmelerine ilişkin davalar gibi uzmanlık gerektiren konularda Ankara İş Hukuku Avukatı olan bir hukuki danışmandan yardım alınması doğru olacaktır.

 

İş Kanunu’nun dördüncü maddesinde belirtilen işlerde bu kanun hükümleri uygulanmaz. Bu işler;

1.Deniz ve Hava Taşıma İşlerinde

2.Elli (50) ve daha az işçi çalıştıran Tarım ve Orman İşlerinin Yapıldığı İşyerleri veya İşletmelerde

3.Bir ailenin üyeleri ve 3. dereceye kadar (3. derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,

4.507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununun 2. maddesinin tanımına uygun olarak üç kişinin çalıştığı işyerlerinde

5.Aile Ekonomisi hududu içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işlerinde

6.Çıraklar hakkında

7.Sporcular hakkında

8.Rehabilite edilenler hakkında

 

İşçi

 

İş hukukumuzda kural olarak iş akdi ile çalışanlar işçi sayılırlar. “iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) de ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.” Dolayısıyla iş akdi iş görme, ücret ve bağımlılık unsurlarından oluşmaktadır. Tarafların serbest iradeleri ile bir sözleşme ilişkisi kurmuş olması zorunludur. Ücretsiz çalışanlar işçi sayılmazlar. Fakat ücreti ödeyenin işveren dışında bir kişi olması mümkündür. Önemli olan yapılan iş karşılığı bir ücret ödenmesidir. İşçinin ücret alacağının hesaplanmasında Ankara İş Hukuku Avukatı olan uzman bir kişiden yardım almanız hak kaybına uğramanızı engelleyecektir.

 

İşçi Benzeri Kişiler Kimlerdir?

 

Çırak

 

Bir ülkede üretimde verimliliğin artması için vasıflı ve eğitilmiş işgücüne ihtiyaç vardır. Çırak statüsüne Mesleki Eğitim Kanunu’nda yer verilmiştir. Bu kanunun üçüncü maddesi uyarınca “çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştiren kişi” olarak tanımlanmıştır. Çıraklık sözleşmesinin ise, işverenin çırağa belirli bir sanat öğretmek ve mesleki gelişmesine yardım etmek taahhüdüne karşılık çırağın bu amaç çerçevesinde iş görmeyi yüklendiği bir sözleşme olduğunu söylemek mümkündür.

 

Stajyer

 

Mesleki Eğitim Kanunu’nun 3. Maddesi uyarınca “Yükseköğretim Kurulunca, yükseköğretim kurumlarında verilmekte olan her düzeydeki alana özgü olarak belirlenen teorik ve uygulamalı dersler dışında, öğrencilerin öğretim programlarıyla kazandırılması öngörülen mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmeleri, sektörü tanımaları, iş hayatına uyumları, gerçek üretim ve hizmet ortamında yetişmeleri amacıyla işletmede yaptıkları mesleki çalışmayı” ifade etmektedir. Çıraklardan farkı mesleklerinde belirli bir bilgi seviyesine sahip olmalarıdır. Stajyerlere İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümleri uygulanır. Stajyerler de çıraklar gibi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun iş kazası ve meslek hastalığı ile genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanırlar.

 

İşveren

 

İşveren kavramı ise işçi kavramı esas alınarak düzenlenmiştir. “işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara … işveren denir İşveren niteliği kazanmak için mutlaka işyerinin maliki olma zorunluluğu da bulunmamaktadır. İşverenin ücret ödeme, işçiyi gözetme ve eşit davranma gibi borçları bulunmaktadır. İşveren işçiden hizmet edimini talep edebilir ve bu doğrultuda talimat verebilir.

 

Alt İşveren

 

Yasal koşulların varlığı halinde işyerinin bir bölümünde veya eklentilerinde asıl işverenden başka işverenler de işçi çalıştırabilirler. Başkasına ait işyerinde kendi işçilerini çalıştıran kişilere alt işveren veya taşeron adı verilir. Asıl işverenin alt işverenin işçileri ile herhangi bir sözleşme ilişkisi yoktur. Alt işveren kendi işçilerinin karşısında işveren niteliği taşır. İşveren ve alt işveren işçilere karşı birlikte sorumluluk üstelenirler. Olası bir durumda işçiler hem işverene hem de alt işverene başvurabilir.

 

İşveren Vekili

 

Bazı durumlarda işyerlerinde yönetime yardımcı olacak kişilerin çalıştırılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. İşverene iş akdiyle bağlı olan işveren vekili hem işveren hem de işçi sıfatı taşımaktadır.  İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir.

 

İşyeri Kavramı

 

İş Kanununda işin yapıldığı yere işyeri denir ifadesi yer almaktadır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.

İş hukuku davaları, iş ilişkilerinden kaynaklanan anlaşmazlıkları çözmeye yönelik hukuki süreçleri içerir. Bu süreçler genellikle işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkları ele alır. İş hukuku davalarının genel süreci şu adımları içerebilir:

  1. İşe İade Davası (İşe İade Davası):

    • İşten çıkarma haksız veya hukuksuz olduğu iddiasıyla işçi tarafından açılır.

    • İşveren, işten çıkarmayı haklı göstermekle yükümlüdür.

    • Mahkeme, tarafların beyanlarını ve delillerini değerlendirir.

  2. İş Sağlığı ve Güvenliği Davaları:

    • İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini ihmal etmesi durumunda açılır.

    • İş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle işçinin taleplerini içerebilir.

  3. Sendikal Haklar Davaları:

    • İşçi veya işverenin sendikal haklarına müdahale edildiği iddiasıyla açılır.

    • Sendikal örgütlenme veya toplu iş sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlıkları içerebilir.

  4. Maaş ve İkramiye Davaları:

    • Ücret, maaş, ikramiye gibi ödemelerle ilgili uyuşmazlıkları ele alır.

    • İşçi, hak ettiği ücreti alamadığını iddia edebilir.

  5. İşe İlişkin Tazminat Davaları:

    • İşçi, işveren tarafından uygunsuz bir davranışa maruz kaldığını iddia ederek tazminat talep edebilir.

    • Mobbing, cinsel taciz gibi durumları içerebilir.

  6. Çalışma Koşulları Davaları:

    • İşçi, çalışma koşullarının yasalara uygun olmadığını iddia edebilir.

    • Çalışma saatleri, izin hakları gibi konuları içerebilir.

  7. Arabuluculuk ve Arabuluculuk Başvurusu:

    • Türkiye'de iş hukuku davalarında arabuluculuk, bazı durumlarda zorunlu hale getirilmiştir.

    • Taraflar, arabuluculuk sürecine başvurarak anlaşmazlıklarını çözebilirler.

  8. Mahkeme Süreci:

    • Anlaşmazlık arabuluculukla çözülemezse, dava mahkemeye taşınır.

    • Mahkeme sürecinde tarafların avukatları savunma ve delillerini sunarlar.

    • Mahkeme, tarafların taleplerini değerlendirir ve kararını verir.

  9. İstinaf ve Yargıtay Aşamaları:

    • Mahkeme kararına karşı taraflar, istinaf veya Yargıtay aşamalarına başvurabilirler.

 

Her iş hukuku davası özeldir ve faktörlere bağlı olarak süreç değişebilir. Davanın türüne, iddia edilen konulara ve kanıtlara bağlı olarak hukuki süreç farklılık gösterebilir. Taraflar, uzman bir Ankara İş Hukuku Avukatından yardım alarak süreci daha iyi anlayabilir ve haklarını savunabilirler.

İşçi alacakları, çalışanın işverenden talep edebileceği çeşitli ödemeleri ve hakları içerir. İş hukuku çerçevesinde, işçi alacakları genellikle aşağıdaki unsurları içerir:

  1. Ücret ve Maaş:

    • İşçinin emeği karşılığında alması gereken temel ödemedir.

    • Ücret veya maaş, belirli periyotlarda ödenir ve iş sözleşmesinde belirtilen miktar ve şartlara tabidir.

  2. İkramiye ve Primler:

    • İşçi, işveren tarafından belirlenen performans hedeflerini gerçekleştirmesi durumunda ek ödemeler alabilir.

    • Yılsonu ikramiyesi, satış primleri gibi ödemeler bu kategoriye dahildir.

  3. Yıllık İzin ve Ücretli İzin:

    • İşçi, yıllık izin hakkına sahiptir ve bu süre içinde ücret alır.

    • Diğer ücretli izin türleri de işçi alacakları arasında yer alabilir.

  4. Fazla Mesai Ücretleri:

    • İşçinin normal çalışma saatleri dışında fazla mesai yapması durumunda, bu ek çalışma karşılığında ücret talep edebilir.

  5. Kıdem Tazminatı:

    • İşçi, belirli bir süre boyunca aynı işverende çalıştıktan sonra, iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda kıdem tazminatı talep edebilir.

  6. Hafta Tatili ve UBGT:

    • Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde Çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. 

  7. Yemek ve Servis Bedelleri:

    • İşveren, işçiye yemek veya servis sağlıyorsa, bu hizmet karşılığında ödeme yapması gerekir.

  8. Aile Yardımı ve Çocuk Yardımı:

    • İşveren, işçinin ailesi için belirli yardımları ödemekle yükümlü olabilir.

  9. İş Güvencesi ve Tazminat:

    • İşçinin iş sözleşmesinin haksız veya hukuksuz bir şekilde feshedilmesi durumunda, iş güvencesi kapsamında tazminat talep edebilir.

  10. Sendikal Hak ve Aidatlar:

    • İşçi, sendikal örgütlenme hakkını kullanıyorsa, sendika aidatları gibi ödemeler talep edebilir.

 

İşçi alacakları, ülkenin iş hukuku düzenlemelerine ve iş sözleşmesinde belirtilen şartlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İşçiler, çalıştıkları ülkedeki iş hukuku düzenlemelerini inceleyerek hakları hakkında daha fazla bilgi edinebilirler. Ayrıca, iş hukuku konularında uzman bir avukattan da danışmanlık almak faydalı olabilir.

bottom of page